Refaha ulaşmak için insana yatırım yapmış, başarıya yetiştirdiği bu insan gücüyle ulaşmış Finlandiya, Danimarka ve Japonya gibi ülkeler, çocuklukta yaşanan MUCİZEVİ GELİŞİM YILLARINI uzun zaman önce keşfettiler. Eğitim sistemlerini buna göre yeniden tasarladılar ve böylece doğanın insanlığa bahşettiği, gelişim adına her şeyin bol ve hızlı olduğu bu yılları bugün SİSTEMATİK olarak ve AKILLICA kullanıyorlar.
“Her çocuk biriciktir ve eşsizdir.” Hiç kimsenin parmak izinin bir diğeriyle aynı olmadığı gibi hiç kimsenin kişisel özellikleri, yetenek ve becerileri de bir başkasıyla aynı değildir. Başarılı olmuş modern eğitim yaklaşımlarının merkezinde işte bu düşünce var. Fabrikasyon bir modelle bu kadar farklı bireyi aynı tip tezgahlardan geçirip tek model birey oluşturmak yerine, onlara kendi potansiyellerini ortaya çıkartacakları DOĞAL ÖĞRENME ORTAMLARI sunmayı, böylece kaliteli ve zengin bir çeşitliliğe ulaşmayı amaçlıyorlar.
Özellikle küçük yaş eğitimine çok büyük önem veren bu ülkelerin sistemleri incelendiğinde, erken çocukluk döneminden itibaren İLKOKUL SONUNA KADAR diğer ülkelerin eğitim sistemlerinden oldukça farklı bir yapı oluşturduklarını görüyoruz. Bu çocuklar arkadaşları ile bol bol oyun oynuyor, mümkün olduğu kadar çok açık havada zaman geçiriyor, her fırsatta hareket ediyor, müzik ve sanatla uğraşıyorlar.
Çocukların önce kendilerini, duygularını, ilgi alanlarını KISACA POTANSİYELLERİNİ KEŞFETMELERİNİ, aynı zamanda çevreleri ile sağlıklı sosyal ilişkiler kurmalarını sağlıyorlar.
Bu sistemler küçük yaş okullarında çocukların doğuştan gelen muazzam merak duygusu ve yaratıcılık kapasitesini sağlıklı bir öğrenme ortamında destekliyorlar. Kısacası, bireyin inanılmaz hızlı gelişim sağladığı bu mucizevi dönemi en doğru şekilde kullanıyorlar.
(Devamı Bölüm 2'de)
Instagram Orijinal Yayın Linki: https://www.instagram.com/temakids/p/C2eoxjCNH2A/
Kaynak: "TEMA: Türk Eğitim Sisteminde Dönüşüm için ANAOKULU-İLKOKUL Odaklı Örnek Bir Model.