Çok değil, 20-25 yıl öncesine kadar çocuklar sokakta yanlarında ebeveynleri olmadan saatlerce oyun oynayabiliyordu. “Aman canım oyun oynuyorlarmış” deyip geçmeyin sakın. Konuya çocuk gelişimi açısından yaklaştığımızda oyun öğrenmenin en güçlü aracıdır. Mahallenin çocukları kendi aralarında oyun oynarken, paylaşmayı, ekip olmayı, kazanmayı, kaybetmeyi, tartışmayı, uzlaşıp barışmayı, sorunlarını çözmeyi, başkalarına karşı sorumluluklarını, takıma liderlik etmeyi, birlikte kazanıp kaybetmeyi ve nicelerini doğal yollarla öğrenebiliyorlardı. Sokakta arkadaşlar arasındaki oyunda sosyal ve duygusal öğrenme, akran öğrenmesi, çevre öğrenmesi ne arasanız var.
Ağaçlara tırmanan, dizleri yara bere içinde ama yanakları al al gülümseyen, koşarak eve gelip bir şeyler atıştırıp arkadaşlarına tekrar geri dönen çocuklar, misket ve gazoz kapağı ile oynayan, ayrıca kendi oyuncaklarını tencere, tava, çubuk, maşa elde ne varsa kendileri yapan, eksiklerini hayal güçleriyle kapatan çocuklar.
Mahalle kültürü içinde, sokakta arkadaşlarıyla güvenle oyun oynayan çocukların faydalandığı o doğal öğrenme ortamlarından bugün artık çok uzağız. Bu durumun, bu eksikliğin bugün bizim çocuklarımızın gelişimi üzerindeki etkilerini iyi anlamak zorundayız.
Instagram Orijinal Yayın Linki: https://www.instagram.com/temakids/p/C215xeRNoWa/
Kaynak: "TEMA: Türk Eğitim Sisteminde Dönüşüm için ANAOKULU-İLKOKUL Odaklı Örnek Bir Model.