Çocuk gelişimi perspektifinden MUCİZEVİ GELİŞİM YILLARINA baktığımızda, çocuklar sonsuz bir merak dürtüsüyle öncelikle kendilerini ve çevrelerini tanımaya başlıyorlar. Duygularının farkına varıyor, dürtülerini kontrol etmeye, yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmeye başlıyorlar. Aynı zamanda çevreleriyle ilişkiye geçiyor ve bağ kuruyorlar. Arkadaşları ve öğretmenleri ile iletişim başlıyor. Paylaşmayı, empati kurmayı, doğru ve yanlışı, gerektiğinde teşekkür etmeyi, özür dilemeyi, merhameti, kişisel alanlarını, bir kimliği olduğunu, vs. hepsini ve çok daha fazlasını bu dönemde öğreniyorlar.
Küçük yaşlar, bir ömür boyunca kullanacağımız, bizi biz yapan çok değerli yaşam becerilerinin kazanıldığı özel bir dönem. Yaratıcı düşünme, sorgulama, analitik yaklaşım ve problem çözme, mücadele etme, başkaları ile birlikte hareket etme, strateji geliştirme, işbirliği gibi insanı insan yapan birçok beceriyi bu yaş döneminde görerek, taklit ederek ve deneyimleyerek öğreniyorlar. Bir şeyleri yapmaktan, üretmekten keyif almaya başlıyorlar. “Ben yaptım” hazzıyla tanışıyorlar. Bu küçük zaferleri yaşadıkça yeni bir sürece başlarken artık “Ben Yapabilirim!” demeye başlıyorlar.
Bu yaşlarda geliştirdiğimiz diğer bir önemli kazanım ise doğrular ve yanlışlarımızın bütünü, yani değerlerimiz. İyilik, doğruluk, dürüstlük, merhamet, canlıları sevmek ve varlıklarına saygı duymak gibi. Bu değerleri çocukluk döneminde kazanamaz, yerli yerine oturtamazsak bir ömür boyunca bunu bir daha yapamıyoruz.
İşte bu nedenle, kabaca ilkokul yıllarının sonuna kadar adaleti, hoşgörüyü, yardımlaşmayı, sorumluluklarını veya dürüstlüğü içselleştirmemiş birinden 20’li yaşlarda bunları geliştirmesini boşuna beklemeyin.
Instagram Orijinal Yayın Linki: https://www.instagram.com/temakids/p/C2SLN2btvLn/
Kaynak: "TEMA: Türk Eğitim Sisteminde Dönüşüm için ANAOKULU-İLKOKUL Odaklı Örnek Bir Model.