Denizyıldızı hikayesindeki gibi, ne kadar uğraşırsak uğraşalım sahile vuran tüm denizyıldızlarını kurtaramayacağımızı düşünmek yerine, hayatına dokunduğumuz her çocuk için fark yaratacak adımlar atacağımıza inanıyoruz.
Bugün 3-10 yaş arasında eğitim vererek hayatlarına dokunduğumuz çocuklarımızın mutlu olmalarını bu yüzden çok önemsiyoruz. Onları hazırladığımız geleceği teknolojik gelişim anlamında öngörmemiz mümkün değil. Bu yüzden onları olabildiğince esnek, meraklı, araştırmayı seven, sosyal, insan ilişkilerine açık bireyler olarak yetiştirmemiz gerekiyor. Onlara kütüphane kitaplarını ezberletmek yerine, kütüphane anahtarını vermeyi tercih ediyoruz. Temel meselemiz, gelecekte sorgulayan, analiz edebilen, yeniliklere açık dünya vatandaşlarını bugün ‘Mutlu Çocuklar’ olarak yetiştirmek…